24 Aralık 2008 Çarşamba

Ricotta Peynirli Kek


Burada lor peyniri bulamadığım zaman yerine Ricotta peynirini kullanıyorum. Ricotta, labne ve mascarpone peynirleri gibi tatlımsı tadıyla özellikle şekerli hamur işlerine çok yakışıyor. Börek için aldığım büyük ambalaji bitiremeyince kek yaparak değerlendirmeye karar verdim. Peynir kek hamuruna yumuşaklık ve lezzetli bir tat verdi.

Malzemeler

-2 yumurta
-1 bardak şeker
-1/3 bardak sıvıyağ
-1 bardak Ricotta/lor peyniri
-1 bardak yoğurt
-2 bardak un
-1 tatlı kaşığı kabartma tozu
-üzeri için isteğe bağlı meyve

Hazırlanışı

Şeker ve yumurta çırpılır. Ardından sırasıyla peynir, yoğurt ve kuru malzemeler elenerek karışıma eklenir. Hepsi karıştırılır. Yağlanmış fırın kabına dökülür. Üzeri isteğe bağlı meyva parcaları ile süslenir. Ben blueberry ile süsledim. Önceden ısıtılmış fırında pişirilir.

22 Aralık 2008 Pazartesi

21 Aralık en uzun gece ve karlı günler :)


Beklenen kar Cuma günü geldi sonunda. Etraf göründüğü şekilde. Hatta hava o kadar soğukki kar yerine buz yağdı. Ama yollar açıktı ve genel yaşantıda hiçbirşey aksamadı. Karlı günleri kışı çok severim. Belki de kışın doğmuş olmamın etkisi de vardır bunda. Hatta en sevdiğim mevsim kış diyebilirim. Hele ki elimde sıcak kahvem veya çayımla pencere önünde oturup yağan karı izlemenin keyfi bambaşka. Dün de 21 Aralık kuzey yarımkürede en uzun geceydi. Bugünden itibaren günler azar azar uzamaya başlayacak ama daha birkaç ay boyunca bunu pek farkedemeyecegiz.



17 Aralık 2008 Çarşamba

Vending Machines

Resim: http://www6.miami.edu/UMH/CDA/UMH_Main/

Diyelim ki dışardasınız aniden kan şekeriniz düştü, kahvaltı yapmadan işe geldiniz, iş yerindesiniz ve öğle yemeği için dışarı çıkmak istemiyorsunuz vaktiniz yok yada şehir dışında bir yerlere gittiniz etrafta yiyecek birsey bulamadınız. Yada başınız ağrıyor yanınınızda ağrı kesici ilacınız yok.

Bu makinalar imdadınıza yetişiyor. Cips, hazır kurabiye, kek, kraker, dondurma, cikolata, gofret, popcorn, sakız, su ve çeşitli içecekler ile soğuk sandöviç hatta pizza ve mac and cheese (peynirli makarna) gibi yemekler ile bazı ilaçlar verdiği hizmetler arasında. Kitap, oyuncak, şemsiye hatta ipod verenleri bile var. :)

Vending makinalar minimum 1 dolar veya bozuk parayla çalışıyor. Okullar, oteller, hastaneler, sinemalar, işyerleri, benzin istasyonları bu vending makinalarının başlıca bulunabildiği yerler. Bazen parayı yutması yada istenilen ürünün sıkışması dışında hayatı büyük ölçüde kolaylaştırmakta. :)

12 Aralık 2008 Cuma

Tr'dan alıştığımız markalar ve buradaki muadillleri :)


Update etmek adina bu yaziyi yeniden yayimlamak istedim. Amerika'ya ilk geldiğimiz zamanlarda markete gittiğimde Tr'dan alıştığım bildigim ürünleri ararken, en azından aynı ürün olmasa bile farklı isim altında aynı ürünü bulma çabasıyla gözlerim yorulurdu. Şimdi artık bu kadar zaman sonra bunları keşfedince buraya yeni gelenlere veya burada yaşayıp da henüz keşfetmemiş olanlara yardımcı olmak amacıyla bazılarını yazmak istedim. Eksik olanlar varsa yazın ekleyeyim.

Bu ürünler Tr'da da aynı ambalaj ve isimle mevcut:

-Head and Shoulders saç bakım ürünleri
-Loeral bakım ürünleri
-Nivea bakım ürünleri
-Olay bakım ürünleri
-Pantene pro v saç bakım ürünleri
-Dove bakım ürünleri
-Lipton çay (Tr'daki çeşitlerinin hepsi burada yok. Daha çok yeşil çay ve bitki çayları mevcut)
-Ben Jerry's dondurma
-Haagen Dazs dondurma
-Vicks sağlık ürünleri
-Trident sakız
-Koleston saç boyası
-Pringles cips
-Maxwell kahve
-Nescafe (ancak burada daha çok Classic olanı yaygın Gold olanına az rastlanıyor. Bir ihtimal burada çoğunlukla kahveye süt konuluyor bu nedenle olabilir.)
-Gillette traş ve bakım ürünleri
-Discreet kadın pedi
-Herbal Essences saç bakım ürünleri
-Johnson's bebek bakım ürünleri
-Colgate ağız bakım ürünleri
-Oral B ağız bakım ürünleri
-Lady speed stick deodorant
-Palmolive duş jeli ve el sabunları
-Protex antibakteriyel sıvı el sabunları
-Ariel çamaşır deterjanı
-Ajax bulaşık deterjanı
-Lays cips
-Dr.Oetker puding ve bazi urunleri

Bu ürünler Tr'da yaklaşık aynı ambalaj ve renklere sahip olmakla birlikte isimleri farklı:

-İpana - Crest diş macunu
-Prima -Pampers çocuk bezi
-Orkid - Allways/Alldays kadın pedi
-Calgonit - Electrasol bulaşık makinasi deterjanı (Calgonit'in her ürünü burada yok. Mesela bulaşık makinası kokusu yok veya buradaki makinelerde tuz koyma olayı yok.)
-Alo - Tide çamaşır deterjani
-Yumos - Snuggle
-Pert - Rejoice şampuan
-Tefal - T-fal ev gereçleri
-Danone - Dannon yoğurt ve süt ürünleri

Benzer Urunler

-Potibor buskivi - Graham kraker

4 Aralık 2008 Perşembe

Amerika'da çamaşır yıkamak :)

Evet başlık garip gelebilir belki ama bu başlığı görenler ve burada yaşayanlar şöyle bir tebessüm ettiler simdi. Neden mi? Çünkü burada çamasırlar eğer müstakil bir eviniz yoksa yada oturduğunuz daireye koymak yasaksa-zaten binada bu iş için bir çamaşır odası olduğu ve eski binalarin bu makinaların elektrik sistemlerine uygun olmamasından dolayı- kolektif bir şekilde yıkanıyorda ondan. Şöyle ki ortalama sayılabilecek bir apartmanda oturuyorsanız genellikle binanın bodrum veya zemin katında bir çamaşır odası oluyor. Bazen her katta birer çamaşır odası olduğu da oluyor. Bu demek değil ki Amerika'da her apartman böyle ama genel olarak bu şekilde. Günümüzde lüks sayılabilecek veya yeni inşa edilen binalarda da artık dairelerde-Ikea'nın çamaşır odası konsepti şeklinde-bağımsız çamaşır odaları bulunuyor.

Herşeyin olduğu gibi bu ortak yıkamanın da avantaj ve dezavantajları var tabi ki.

Avantajları;
-Makine elinizin altında olmadığı için zırt pırt çamaşır çıkarma durumunuz olamıyor, dolayısıyla giysilerinizi ekonomik bir şekilde kullanmaya mecbur kalıyorsunuz, kirlense de hemen çamaşır sepetine atamıyorsunuz sonuçta ucu yine size dokunacağı için :)
-Giysiler çok sık yıkanmadığı için daha az eskiyor.
-Su, elektrik ve deterjan tasarrufu oluyor.

Dezavantajları;
-Çamaşır yıkama odası daire dışında olduğu için çamasır yıkama ihtiyacı belirdiğinde çamasırlarınızı hemen makinaya yükleme lüksünüz yok bunun icin birtakım ön hazırlıklar yapmanız gerekli. Önce giyinmeniz-yataktan kalktığınız gibi mesela pijamalarla veya salaş bir şekilde gitmek istemiyorsanız-en azından bakımsız görünmemek adına kendinize bir çekidüzen vermeniz gerekiyor.
-Çamaşırları, deterjan vs.yi unutmamak üzere kapının önüne yığmanız. :)
-Makinalar ortak kullanıldığı için hijyen konusu kafanıza takılabiliyor ama yüksek sıcaklıkta yıkayan yıkama programını düşünerek ve ardından kurutucuda kururken bir kez daha dezenfekte olacağını düşünerek kendinizi rahatlatmaya çalışıyorsunuz.
-Bütün bu işleri yapmak için toplamda en az 3 kez gidip gelmek zorundasınız. İlkinde kirli çamaşırları yüklemek, ikicisinde boşaltmak ve kurutucuya yüklemek ve son gidişte de kurutucudan alıp eve getirmek.
-Kurutucu dedim evet. Burada balkonlara çamaşır asma geleneği yok-müstakil eviniz varsa tabi ki arka bahçenizi kullanabilirsiniz bu iş için-.Nedeni muhtemelen görüntü kirliliği oluşturmasın diye. Ama bu demek değil ki bir çamaşır askısı alıp evinizin icinde kurutamayacaksınız. Elbette bu da bir diğer yöntem. Ama bol miktarda çamaşır yıkadıysanız bu teller de yetmeyecektir çoğu zaman. Kurutucuda halletmek daha pratik gelecektir.

Herkese mis kokulu tertemiz bir çamaşır günü diliyorum...:)

3 Aralık 2008 Çarşamba

Kaş kalemi veya şekillendiricisi

Salıncakta İki Kişi 'ye çok teşekkürler. Dün Target'a uğradığımda NYC (New York Color)'ın kaş setini aldım sonunda. Henüz denemedim ama deneyince yorumumu yazarım. Zaten kendisi detaylı olarak anlatmış ürünü. Yalnız ben 3.99'a değil 3.59'a aldım küçük bir farkla :) Hatta bir tane de fazladan Türkiye'ye giderken hediye olarak götürmek üzere aldım.

28 Kasım 2008 Cuma

Black Friday

Çizim: www.clevelandwomen.com

Kuzey Amerika'da Kasım ayının son perşembe günü kutlanan Thanksgiving (şükran gününün) ertesi Cuma günü Black Friday (Kara Cuma) olarak bilinmekte. Bu tarih aynı zamanda yılbaşına kadar süren indirimli alışveriş döneminin başlangıcı olarak da kabul ediliyor. Black friday official olarak şükran gününden sonraki cuma olarak bilinse de alışveriş tarih aralığı birkaç gün önce ve sonrasını da kapsamakta. Tatil günü olmamakla birlikte bazı işyerleri bugün de kapalı olabiliyor. Bugünün özelligi ise deal adı verilen inanılmaz indirimlerle karşılaşılabilmesi. Bu indirimler genellikle sabah erken saatlerden öğlene kadar sürdüğü için çoğu zaman insanlar geceden mağazaların önünde sabahlıyor ve sabah 5-6 gibi çok erken saatlerde açılan kapılardan koşar adımlarla mağazalara giriş yapıyorlar. Black Friday (Kara Cuma) adının nerden geldiğine dair görüşlerden biri yaz aylarında zarar yapan mağazaların bu zararlarını kırmızı kalemle işaretlemeleri ve kar amaçlı olarak şükran günü ertesi yapılmasına karar verilen bu ucuzluk gününün ise siyah kalemle işaretlenmesinden dolayı. Bir diğer görüş ise aşırı kalabalık ve izdiham nedeniyle nedeniyle insanları strese sokan bir gün olduğu için bu isim verilmiş.

21 Kasım 2008 Cuma

Sonbahar Bitmeden 1



Evimize yakın iki adet organik ürünler marketi var. Araları 10 dakikalık yürüyüş mesafesinde. Wholefoods'un önünde bu renkli kabak güzellerini görünce resmini çekmeden duramadım. Burada kabak tatlısı yapımında en çok kullanılan butternut squash'a benzeyen renkli ve desenli kabaklar da mevcut aralarında. Bana burada sonbaharı en çok hatırlatan şey bu kabakların ortaya çıkışı. Sararan ve dökülen yapraklar ikinci sırada geliyor. :)

17 Kasım 2008 Pazartesi

Gül Böreği


Gül şeklindeki börekler normal kare şeklinde kesilmiş böreğe nispetle sunum açısından hoş bir görüntü veriyor. Yapılışı ve malzemesi normal börekle tamamen aynı farkı şekli sadece. Bir dahaki sefere Phyllo veya Eggroll'dan deneyeceğim.

Malzemeler

-İsteğe bağlı yufka (ben 2 adet kullandım)
-İç malzeme (peynirli, patatesli ,ıspanaklı vs.)
-Sos (1 bardak yoğurt, 1 adet yumurta, 1/4 bardak sıvıyağ)

Hazırlanışı

İki adet yufka üstüste konup dörde bölünür. Elde edilen üçgenlerin üzerine önce hazırlanan sos karışımdan sürülüp geniş kısmına ince bir şerit halinde iki uçta bir miktar boşluk bırakılarak malzeme yayılır. Rulo şeklinde sarılıp sonra gül biçiminde şekil verilir. İç malzeme olarak ben ıspanaklı kullandım. Üzerine kalan sos karışımdan sürüp, çörek otu, susam, keten tohumu vs. serpilip, 370F (185C)'da pişirilir.

13 Kasım 2008 Perşembe

Milföy'den ıspanaklı küçük rulolar


Buzlukta bekleyen milföylerden börek yapmayı düşünüyordum. Ancak az sayıda olduğu için böreğe yetmeyecekti. Ben de milföy hamurlarını küçük rulolar şeklinde değerlendirmeye karar verdim.

Malzemeler

-İstenildiği adet kadar milföy
-İç malzeme

Ben önceden yağsız tavada hafifçe çevirdiğim ıspanaklı soğanlı içi koydum. Bu karışıma istenirse peynir de ilave edilebilir. Milfoy zaten yağlı olduğu için hamurların arasına ayrıca sos koymuyoruz.

Hazırlanışı

Bizim buradaki milföyler Türkiye'de satılanlar gibi kare şeklinde değil. Ondan daha büyükçe dikdörtgenler şeklinde ve paket içinde katlanmış olarak satılıyorlar. Dolayısıyla kullanmadan en az 40 dk önce buzluktan çıkartıp çözülmesini bekliyorum yoksa kırılabiliyorlar.

Ben her bir milföyü iki parmak eninde ve uzunca dikdörtgenler şeklinde kestim ve bir başa iç malzemeyi koyup yuvarladım. Bu esnada rulonun her iki ucu da açık olduğu için iç malzeme dışarı taşabiliyor ama önemli değil. Sonuçta elimizle iki taraftan iç malzemeyi sıkıca bastırıyoruz. Bu şekilde hazırladığımız ince uzun ruloları bir veya ikişer parmak eninde kesip daha küçük rulolar elde edip fırın tepsimize diziyoruz. Bu sırada iç malzeme taşmışsa bir kez daha düzeltme yapıp üzerine yumurta sarısı sürüp, çörek otu serpip (istenirse herhangi bir peynir rendesi de serpilir) uygun ısıda pişiriyoruz. Yiyenler Starbucks'ta satılan tuzlu değişik pasta türleri gibi olduğunu hatta daha güzel olduğunu söylediler. :) Denemenizi tavsiye ederim.

8 Kasım 2008 Cumartesi

Sonbahar


Sonbahar tam anlamıyla geldi sonunda. Balkonumuzdan görünen manzara bu. Zaten bütün mevsim geçişlerini sadece bu ağaçtan bile takip etmek mümkün :) Resmi çektiğim anda yağmakta olan tatlı bir yağmur da bu görüntüye eşlik etmekteydi. Her sene bu mevsimde yapmayı planladığımız foliage trip'i bakalım kış tam anlamıyla gelmeden gerçekleştirebilecekmiyiz. Havalar ise-pastırma yazının tam tarihlerini hatırlayamadım şu an ama bu aralar olmalı-pastırma yazı olarak tabir edilen şekilde belli bir sıcaklığın altında değil bu aralar. Sonbahar benim en sevdigim mevsimdir. Nedense ben kapalı, serin, yağmurlu ve karlı havaları daha çok severim. Hele pencere önünde elimde sıcak kahvem veya çayımla lapa lapa yağan karı veya yağmuru izlemenin keyfi bambaska.

24 Ekim 2008 Cuma

Kırmızı Biber Dolması

Kırmızı biber istenilen adet kadar. Ben bizim buraların biberleri kafam kadar olduğu için 4 adet kullandım :) ve değişiklik olsun diye bulgurla denemek istedim. Halloween yaklaşırken balkabaklı bir tabakta servis yaptım. :)

İç malzeme

-1.5 su bardağı kadar ince bulgur
-bir adet orta boy kuru soğan
-bir avuç maydanoz
-bir yemek kaşığı biber salçası
-tuz, karabiber

Hazırlanışı

Biberler yıkanır ve sap kısımları kesilir, çekirdekleri çıkarılır. Kapakları atılmaz. İç malzeme hazırlanır. Ben fırın ısısında bulgurlar pişeceği için iç malzemeyi önceden pişirmedim. Bulgur bir kaba konur. Üzerine soğanlar rendelenir, maydonozlar ince ince kıyılır. Salça, tuz ve biberi eklenir. Hazırlananan harç biberlerin içine doldurulur. Önceden ayrılan kapaklar kapatılır ve fırın tepsisine dizilir. Bir su bardağı sıcak suda bir yemek kaşığı salça eritilir ve bir yemek kaşığı zeytinyağı da eklenip biberlerin altına dökülür ve uygun ısıda biberler yumuşayıncaya kadar pişirilir. Sarımsaklı yoğurtla servis yapılır. İç harcı biraz kısıra benzedi bu şekilde. Gelecek sefere iç malzeme olarak bulgur pilavını denemeyi veya kalın bulgur kullanmayı da düşünüyorum.

21 Ekim 2008 Salı

New Jersey Kazları


Resimdekiler uçan kazlar. Evet evet bir zamanlar çizgi filmi de olandan. :) Burada vahşi hayvan olarak kabul ediliyorlar. Sokaklarda bunlardan görmek burası için son derece doğal. Hem karada hem de suda yaşıyorlar. Orijini Kanada kazları. Taze çim ve suyun olduğu alanları seviyorlar. Boyutları kedi ile köpek arası yani büyük sayılır. Ancak insana son derece alışkınlar. Yuvalarına saldırmadıkça pek bir zararları yok gibi görünmekle birlikte her an saldırmaya hazırmış gibi baktıkları için yanlarından geçerken insan ürküyor. Tek yaptıkları yanlarından geçerken dik dik bakmak. Resimde görülen maket bu kazların doğal düşmanı olan kutup tilkisi, onları bir nebze olsun uzaklaştırmak için konulmuş ama resimden de anlaşılacağı üzere pek etkilenmişe benzemiyorlar. :)

19 Ekim 2008 Pazar

Etimek Böreği


Uzun zaman önce aldığım etimeklerden ne yapabilirim diye düsünürken Emine Beder'in Hamur İşleri kitabında kolay bir tarif gördüm. Yufka olmadığı zamanlarda yapılabilecek pratik bir alternatif. Etimek bulunamazsa yerine plain toast ekmekleri kullanılabilir. Tarifin orjinalinde 6 kaşık mayonez, 12 kaşık yoğurt ve 4 kaşık yağ kullanılmış. Süslemek içinse evde taze olmadığı için ben kuru dereotu kullandım.

Malzemeler

-1.5 paket etimek (16 adet)
-2 yumurta (haşlanmış)
-14 yemek kaşığı süzme yoğurt
-3 yemek kaşığı mayonez
-1 demet dereotu veya maydanoz
-3 adet orta boy havuç
-2 yemek kaşığı sıvıyağ
-4-5 diş sarımsak
-tuz

Süzme yoğurdu evde yapmak için yoğurt bir süzgece alınır ve altına çukur bir kase konur. Birkaç saat bekletilir. Bu işlemle yoğurdun içindeki su alttaki tabağa süzülür.

Hazırlanışı

Yumurtalar haşlanır. Akı ve sarısı ayrı ayrı rendelenip böreğin üzerini süslemek üzere bekletilir. Havuçlar rendenin iri tarafı ile rendelenir ve sıvıyağda biraz yumuşayana kadar pişirilir. Ateşten alınıp icine dövülmüş sarımsaklar ve tuz eklenir. Etimeklerin her iki tarafı yoğurda bulanarak geniş bir tabağa bir kat dizilir. Üzerine havuçlu karışım yayılır. Artan etimekler de aynı şekilde yoğurda batırılıp dizilir. Kalan yoğurda mayonez eklenir ve bu karışım etimeklerin üzerine yayılır. Süslemek icin en üste yumurta rendesi ve istege bağlı olarak taze veya kuru dereotu, maydanoz serpilir. 1 saat kadar bekletilip servis yapılır.

16 Ekim 2008 Perşembe

Eggroll'dan Sigara Böreği


Geçenlerde sigara böreği yapmak isteyince hemen buzlukta duran eggroll yufkalarını değerlendirmek istedim. Yurt dışında yaşayanlar bilirler her an bizim yufkalardan bulmak mümkün olmayabiliyor. Eggroll yufkalar Asian marketlerde oldugu gibi normal marketlerin buzluk kısımlarında da bulunabilir. İki boy oluyor genelde, ben küçük boyunu kullandım. Alıştığımız tattan tek farkı yufkalar paket içinden birbirine yapışmaması için diye tahmin ediyorum yüzeyleri hafif unlu şekilde çıkıyor ve kızardıktan sonra yerken de yer yer bu unlu tatla karşılaşıyoruz. Bu kadarcık kusur kadı kızında da olur deyip afiyetle yiyoruz. :)

Malzemeler

-1 paket Çin mutfağına özgü eggroll yufkası
-iç malzeme (beyaz peynir ve maydanoz)

Evde beyaz peynir yoktu ben de yerine cottage cheese kullandım. İç harcı tutsun diye yumurta akı da kullanılıyor ama ben kullanmadım.

Hazırlanışı

Küçük kare şeklindeki her bir eggroll yufkası dörtgen şeklinde konur ve bir köşesine iç malzeme çok fazla olmayacak şekilde yerleştirilir. Sigara böreği şeklinde sarılır. Sarma işleminin bittiği köşe kapatılırken suya batırdığımız elimizle hafifçe ıslatılır bu işlem yufkanın açılmaması için. Kızgın bitkisel yağda kızartılır kağıt havlu serilmiş tabağa alınır. Sıcak servis yapilir.

14 Ekim 2008 Salı

Pirinç Unlu Kurabiye


Değişik bir kurabiye denemek istiyordum. Evdeki pirinç ununu değerlendirmek istedim ve bu tarif ortaya çıktı. Genellikle hamur işlerinde margarin kullanılır ama ben sağlıklı olması adına zeytinyağı kullanmak istedim ve sonuç misafirler için de uygulanabilir başarılı bir tarif oldu.

Malzemeler

-2 bardak pirinç unu (rice flour)
-1 bardak pudra şekeri
-1 paket kabartma tozu
-1 veya 1.5 paket vanilya (1 tsp vanilla extract)
-2 yumurta
-1/3 bardak zeytinyağı
-3 yemek kaşığı nişasta (corn starch)


Hazırlanışı

Yumurta ve şeker çırpılır. Yağ ilave edilir ve çırpılır. Pirinç unu, nişasta, kabartma tozu ve vanilya eklenerek çırpılır. Ele yapışmayacak bir hamur elde edilir. Eğer hamur fazla akışkansa uygun kıvam elde edilene kadar azar azar biraz daha un eklenir. Bu hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparılarak yuvarlanır ve parmakla üzerine bastırılarak fırın tepsisine yerleştirlir. Uygun ısıda hafifçe kızarana kadar pişirilir. Ben 360-365 F(175-180C) pişirdim. İsteğe bağlı olarak pudra şekeri veya tarçın serpilerek servis yapılır. Pirinç unlu bu kurabiyeyi ben un kurabiyesine benzettim. Evet evet bildiniz tabak bizim meşhur çini desenli kahve fincanlarının tabağı. :)

8 Ekim 2008 Çarşamba

Portakallı İrmikli Kek


İrmiği tatlılardan keklere kadar her alanda kullanmayı seviyorum. Böyle bir deneme sonucunda irmikten dolayı hafif kıyır kıyır ama mis gibi portakal kokan bir kek ortaya çıktı.

Malzemeler

-1 yumurta
-1 bardak un
-1 bardak irmik
-1/2 brd şeker
-1/2 brd süt
-1/4 brd zeytinyağı
-1/2 paket vanilya veya 1/2 tsp vanilla extract
-1/2 paket kabartma tozu
-1/2 bardak portakal suyu

Süslemek icin pudra sekeri ve portakal kabugu rendesi

1 bardak-1 cup

irmik- semolina veya farina

Hazırlanışı

Önce yumurta ve şeker çırpılır. Ardından diğer ıslak malzemeler ve sonra elenerek eklenen kuru malzemeler ilave edilerek karıştırılır. Uygun ısıda pişirilir. Fırında çıkınca bir 10 dk kadar beklenir ve üzerine pudra şekeri ve portakal kabuğu rendesi serpilir.

7 Ekim 2008 Salı

Mayasız Bereketli Poğaça

Tarif Emine Beder'in Hamur İşleri kitabından. Ben orjinal tarifteki margarin ve sıvıyağ yerine zeytinyağı kullandım. Eger fazla büyük yapılmazsa 16-17 adet kadar çıkıyor.

Malzemeler

-6 bardak un
-1.5 paket kabartma tozu
-1 çay kasigi tuz
-2 yumurta (birinin sarısı ayrılır)
-1 çay bardagi zeytinyağı
-1 çay bardagı yoğurt
-1 çay bardağı süt

1 bardak=1 cup
çay bardağı ölçüsü = Aida çay bardağı

Hazırlanışı

Kuru malzemeler bir kaba elenir ve ortası çukur yapılır. Bu çukura ıslak malzemeler eklenir ve hamur yoğurulur. Üzeri nemli bir bezle örtülür ve 20 dk kadar dinlendirilir. Sonra hamurdan parçalar koparılarak istenilen şekil verilerek fırın tepsisine dizilir. Üzerine yumurta sarısı sürülür ve çörek otu serpilir. Uygun ısıda üzerleri kızarana kadar pisirilir.

29 Eylül 2008 Pazartesi

Hoşgeldin Sonbahar


21 Eylül official olarak sonbaharın başlangıcı. Balkabakları ortaya çıkınca sonbaharın geldiği daha iyi anlaşılıyor. Aslında resimde görülen balkabakları Ekim ayının sonunda yapılan Halloween kutlamaları için. Ama şimdiden yerlerini aldılar mağazalarda. Yine bu serinleyen havalar paralelinde içilmeye başlanan sıcak bol tarçınlı, elmalı, pumpkin spice'lı, zencefilli kahveler çaylar da bu mevsimin gelişini müjdeliyor. Burada henüz yapraklar dökülmedi ama etraftaki bu cümbüş bile sonbahar heyecanını hissettirmeye yetiyor. Keyifli bir sonbahar dileğiyle Halloween eğlencelerini ayrı bir yazıya bırakıyorum.

25 Eylül 2008 Perşembe

Armut Tatlısı


Malzemeler

-5-6 adet armut
-armut basına 1 kahve fincanı şeker (Türk kahvesi fincanı)
-yarım avuç karanfil
-üzeri için kaymak, dondurma, dövülmüş ceviz, karanfil

Hazırlanışı

Kabukları soyulup çekirdekleri çıkarılan armutlar ikiye bölünerek yapışmaz tencereye aralıksız şekilde yerleştilir. Her bir armut diliminin içine bir kahve fincanı şeker ve aralara karanfiller serpilir. Son olarak bir fincan su armutların altına konur ve kısık ateşte kapağı kapalı olarak pişirilir. Soğuduktan sonra üzerine kaymak, pişen karanfiller, dövülmüş ceviz vs. konarak servis yapılır. Ben kaymak bulamadığım için dondurma ekledim.

Merhaba :)

Denediğim tarifler, gezdiğim gördüğüm yerler... :)

LinkWithin

Related Posts with Thumbnails